GARP: UBS'nin borsa belirsizliğini aşmak için geri getirdiği "unutulmuş" strateji.

Piyasalar, Donald Trump'ın gümrük vergilerinin tetiklediği krizin üstesinden gelmekte son günlerde zorlanıyor. Ticaret savaşının hafiflediğine işaret eden hareketler, yatırımcıların son yıllarda borsanın güçlü performansını destekleyen büyüme anlatısının çöktüğünü hissetmesiyle, küresel endekslerin önemli bir kısmının nisan ayının ilk haftalarında yaşanan kayıpları telafi etmesine olanak tanıdı.

Ancak uluslararası ekonominin geleceği Trump ve ekibinin keyfi kararlarına bağlı olduğundan, borsa piyasalarında belirsizlik hakim olmaya devam ediyor. Uzmanlar , oynaklığın hakim olmaya devam edeceğini öngörüyor ve bu durumun uzmanların önerdiği stratejileri etkileyeceği şüphesiz.

Daha fazla ayrıntıya girmeden, Gerry Fowler ve Sutanya Chedda liderliğindeki USB'nin hisse senedi stratejisi ekibi, bu perşembe günü, borsa yatırım portföylerini mevcut koşullara uyarlamanın en iyi yolunu ortaya koymaya çalıştıkları bir rapor yayınladı. Bunu yapmak için, "on yıllardır unutulmuş" olarak gördükleri GARP adlı bir yatırım stratejisini yeniden gündeme getiriyorlar. Bu strateji kapsamında, mevcut senaryoda galip gelebileceklerine inandıkları toplam 20 Avrupa borsasında işlem gören şirketi (biri İspanyol) seçiyorlar.

Fowler ve Chedda, yatırımcıların şu anda karşı karşıya olduğu durumun, Avrupa'dakinden daha fazla ABD ekonomisini etkileyeceğini düşündükleri "rejim belirsizliği" (ya da hükümet politikalarına duyulan güvensizlik) senaryosu olduğunu ileri sürüyorlar.

"ABD'nin ekonomik rejimi oldukça belirsiz kalmaya devam edecek, ancak mali planlar uygulandıkça ve tüketim toparlanmaya devam ettikçe Avrupa daha öngörülebilir bir şekilde genişlemeye doğru ilerliyor. Şimdi AB'nin gerçek GSYİH büyümesinin yedi çeyrek boyunca ABD'ninkinden daha iyi performans göstereceğini öngörüyoruz - en azından son 30 yılın rekoru! " diye belirtiyorlar. Ancak bu genişlemenin Avrupa'da belirginleşmesi için öncelikle bölgenin bu tarifeler nedeniyle bir yavaşlama sürecinden geçmesi gerekeceği uyarısında bulunuyorlar.

UBS'nin Avrupa'daki yatırım stratejisini belirleyen, kısa vadeli yavaşlama ile orta vadeli genişlemenin birleşimidir. "Rejim belirsizliği döneminde (genişleme ve yavaşlama arasında), döngüsel ve savunmacı arasında bir denge savunuyoruz. Döngüseller oynak olabilir, ancak yine de büyürler, savunmacılar ise çeşitlendirme ve umarız daha istikrarlı kazanç büyümesi ve değerlemeler sağlar," diye belirtiyorlar ve endüstriyel, finansal, telekomünikasyon ve kamu hizmetleri sektörlerine olan tercihlerini dile getiriyorlar.

Mapfre'ye bahis yapın

Bu öncelikleri hisse senedi seçimine dönüştürme noktasında Fowler ve Chedda , makul bir fiyata büyüme şirketlerini seçmekten başka bir şey olmayan GARP stratejisine yöneliyorlar. " Volatilite ve yüksek ancak belirsiz riskler bir değer yönelimini (yüksek değerlemelerden kaçınmayı) gösteriyor. Ancak, 2026'ya kadar devam eden ekonomik ivme potansiyeli, bazı döngüsel büyüme şirketlerine maruz kalmayı sürdürmeyi gösteriyor. Bu, GARP olarak bilinen, geçmiş on yıllardan kalma bir nebze unutulmuş bir stratejiyi yansıtıyor," diye belirtiyorlar.

Bu yaklaşıma dayanarak, aralarında İspanyol şirketi Mapfre'nin de bulunduğu 20 halka açık Avrupa şirketinden oluşan bir seçkiye ulaşıyorlar. Antonio Huertas başkanlığındaki sigorta şirketi, bu yıl Ibex'te şimdiye kadarki en iyi hisse senetlerinden biri olarak öne çıkıyor ve %37'ye yakın getiri sağlıyor. Bu getiri, son günlerde şirketin ilk çeyrek sonuçlarının olumlu karşılanmasıyla destekleniyor. Bu sonuçlar, şirketin borsada (temettüye göre ayarlanmış rakamlarla) tüm zamanların en yüksek seviyelerini görmesini sağladı.

UBS şirketi tek tek ele almasa da, firmanın stratejistlerinin GARP stratejisine göre uyguladığı filtreler, onu en iyi değerlemelere sahip gruplardan biri olarak konumlandırıyor (2025 yılı için tahmini PER'i sadece 10 kat) ve daha cazip bir temettüsü var (tahmini 12 kat getiri, %4,8).

UBS'nin seçkisinde Mapfre'nin yanı sıra İngiliz Admiral Group , Alman Talanx , Hollandalı Asr , Danimarkalı Tryg ve Norveçli Gjensidige gibi diğer sigortacılar da yer alıyor. Bunlara bir de Fransız Crédit Agricole bankası ekleniyor. Bu banka, bu portföyü oluşturan 20 şirket arasında en yüksek temettü beklentisine (yüzde 6 getiri) ve en düşük değerlemeye (2025 yılı tahmini PER'si sadece 8 kat) sahip olan ve aynı zamanda en büyük kapitalizasyona sahip grup olma özelliğiyle öne çıkıyor.

Finansal hizmetler sektörünü Hollandalı ödeme platformu Adyen temsil ederken, bir diğer Hollandalı grup olan ASM International ise yarı iletken sektörünün tek temsilcisi olarak sektöre giriş yapıyor. UBS analistlerinin belirlediği hedef fiyatlara göre, bu şirketin en yüksek değerlenme potansiyeline sahip olduğu düşünülüyor (%42, Çarşamba günkü kapanış fiyatlarına göre).

İsviçre bankasının stratejistleri tarafından seçilen ilaç şirketleri üçlüsü; İsviçreli Galderma şirketi, İtalyan şirketi Recordati ve İsveçli şirket Swedish Orphan Biovitrum'dan oluşuyor. Sermaye malları sektöründen üç şirket de listeye dahil edildi: Alman Knorr-Bremse, İrlandalı Kingspam ve İsviçreli VAT .

Portföyde altı üye ile sigorta sektörü en fazla temsil edilen sektördür

Portföyün geri kalan kısmını ise sektörlerinin tek temsilcisi olan şirketler oluşturuyor. İrlandalı ticari ve profesyonel hizmetler firması Experian'ın durumu da böyledir. Malzeme sektöründe UBS, Alman şirketi Symrise'a güveniyor. Teknoloji ekipmanları sektöründen İngiliz Halma şirketi, medya ve eğlence sektöründen ise Alman CTS Eventim şirketi dahil oldu.

Portföy, UBS tarafından seçilen 20 şirket arasında en küçük sermayeli üye olan ve 7 milyar avronun biraz üzerindeki piyasa değeriyle İsveçli gayrimenkul grubu Sagax tarafından tamamlanıyor.